-
1 dolaşmak
I vi2) ( yolu uzatmak) einen Umweg machen3) herumgehen, herumlaufenbu benim başımda çoktandır dolaşıyor das geht mir schon lange im Kopf herumher tarafta köpekler ve tavuklar dolaşıyor überall laufen Hunde und Hühner herumdamarlarında aynı kan dolaşıyor es fließt dasselbe Blut in seinen Adern5) gehen, laufenev( den) ev(e) \dolaşmak von Haus zu Haus gehenkapı kapı \dolaşmak von Tür zu Tür gehenserbest dolaşan tavuklar frei laufende Hühnerayakları \dolaşmak über seine eigenen Füße stolpernsaçları dolaşmıştı seine Haare waren zerzaustII vtdünyayı \dolaşmak in der Welt herumreisen2) ( bir yeri) abgehen, abschreiten
См. также в других словарях:
dolaşmak — nsz 1) Gezmek, gezinmek Belki otuz defa belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor. M. Ş. Esendal 2) Doğru gitmeyip yolu uzatmak Bu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız. 3) Dönüp başka bir yönden gelmek Dolaş da arka… … Çağatay Osmanlı Sözlük